25 Şubat 2015 Çarşamba

Elektronik Sigara Kanser Yapıyor Mu?

Ürünlerin çıktığı ilk günden beri tartışılagelen, elektronik sigara kanser yapıyor mu sorusuna, araştırmalarıma göre cevap vermeye çalışacağım. Öncelikle sigarada bulunan ve kansere neden maddelere kabaca göz atalım. Zifir, karbon monoksit ve diğer zehirli maddeler. Nikotinin bağımlılık yaptığı ancak her hangi bir sağlık sorununa sebep olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır. Sigara içinde bulunan ve kanser yaptığı kanıtlanmış maddeler aşağıdaki gibidir.

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar, Aza-arenes, N-nitrosaminler, Aromatik aminler, Heterosiklik aromatik aminler, Aldehidler, Çeşitli organik maddeler, İnorganik bileşikler

elektronik sigara kanser yapıyor mu?


Farklı sanayi dallarında çok yoğun olarak kullanılan bu maddeler kansere sebep olmaktadır. Peki; elektronik sigara ürünlerinde durum nasıl? Sigarayı farklı metotlar ile bırakmayı deneyip başarılı olamayan, birçok insan için ümit kaynağı haline gelen bu ürünler tehlikeli mi? Dünyada 6-7 ülke hariç, belirli düzenlemelerle birlikte bu ürünler serbest bırakılmıştır. Elektronik sigaradan ziyade Atomizer yolu ile ısıtılıp buharlaştırılan sıvının önemli olduğu belirtilmektedir. Likit denen bu sıvıların ihtiva ettikleri maddeler sağlıklı olup olmadıklarını belirleyen şey.

Uzmanlar kaliteli likitlerin içinde sadece bitkisel gliserol (şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir madde), bitkilerden elde edilen doğal aroma özütleri, su ve nikotin bulunmaktadır. Nikotin ihtiva etmeyen ürünler de piyasada mevcuttur. Nikotin içermesinin sebebi ise; tiryakilerin nikotin yoksunluğu hissedip tekrar sigaraya başlamalarını engellemek. Yukarıda saydıklarım arasında kanser yaptığı veya herhangi başka bir hastalığa sebep olduğu kanıtlanmış bir madde yok.
Elektronik sigara kullanırken içe solunan şey duman değil; buhardır. Kaliteli bir likit ile oluşan buhar sağlığa zararlı değildir. Bu dünya sağlık örgütü ve başka sağlık kuruluşları tarafından da tasdik edilmiştir. FBA’da bu ürünlerin satışına izin vermiştir.

elektronik sigara


Kısaca özetlemek gerekir ise; elektronik sigara ile birlikte kullanılan likitin kaliteli olması önemlidir. Kaliteli bir likit içerisinde sadece zararsız ve doğal maddeler bulunur. Sigara bıraktırmadaki başarısı ise hiç küçümsenecek gibi değil. Açıklanan rakamlara göre elektronik sigara kullanan insanların neredeyse %60’ı sigarayı bırakmış. Zaten sigarayı bırakmak başlı başlına sağlıklı bir durumdur.

Elektronik Sigara Başka Hastalıklara Sebep Oluyor Mu?


Bugüne kadar her hangi bir hastalığa sebep olduğu yönünde hiçbir akademik çalışma yoktur. Yıllardır süren çalışmalar hastalıklara sebep oluyor şeklinde bir sonuç çıkarmak için yetersiz. Araştırmalar ilerledikçe bu konuda daha net bilgilere de sahip olmuş olacağız. Büyük sigara üreticilerinin çoğunun bu sektöre girmesi veya girmeye hazırlanması boşuna olmasa gerek. İlk zamanlar bu firmaların da etkisi ile epey direniş ile karşılaşan elektronik sigara, artık neredeyse tüm ülkelerde satılmaktadır. İnsanların ortak iradesi sigara üreticilerinin baskılarını yenmiş gibi görünüyor.

9 Şubat 2015 Pazartesi

Sigaranın Bıraktığı İz

Merhaba. Bir çocuğun kaleminden dökülen, sigaranın bıraktığı iz adlı yazıyı sizler için blogumda yayınlıyorum. Ben beğendim; umarım siz de beğenirsiniz.

Hikaye

3 kişilik bir aile olarak mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşıyorlardı. Hayatlarına lanet sigara girene kadar bu böyleymiş. O saatten sonra her şey değişmeye başlamış. Artık her yer çok kötü kokuyormuş. Evde hem anne hem de baba sigara içiyormuş. Sadece eşyaları kokmuyormuş; Leyla'nın anne ve babasının üstü başı da çok kötü kokuyormuş. Bu yüzden Leyla onlarla oyun oynamıyormuş.

sigaranın bıraktığı iz


Annesi Emel ve babası Murat aslında bu durumun farkındalarmış. Yıllar su gibi geçmiş. Leyla 13 13 yaşına geldiği zaman annesi ile konuşmuş. Anne demiş; ben nefes darlığı çekiyorum ve burnuma hep sigara kokusu geliyor. Annesi Emel onu hemen doktora götürmüş. Doktor Leylayı muayene ettikten sonra teşhisi koymuş. Astım! Gene yıllar geçmiş. Emel ve Mural (anne ve babası) yaşlanmış. Emel de bu arada 30 yaşlarındaymış. 

Bir gün Leyla yolda yürüyormuş. Birden nefesi tıkanmış ve oracıkta ölmüş. Annesi ve babası du haberi aldıklarında çok üzülmüşler ve keşke hiç sigara içmeseydik demişler. Sigara bir ailenin hayatında böylece büyük bir iz bırakmış.

Yazara Teşekkür

Küçük yazara bu hikayesi için teşekkür ediyoruz. Umarız yeni yazılarını da bizimle paylaşır.

12 Ocak 2015 Pazartesi

Kışın Tüketilmesi Gereken Besinler

Merhaba; sağlığına önem veren herkese. Önem vermeyenlere de merhaba diyelim. Bu yazımda kışın tüketilmesi gereken besinlerle ilgili bilgi vermeye çalışacağım. Malum mevsim kış ve herkes üşüyor. Bazı sinsi hastalıklar köşe başlarında pusu kurmuş, bizleri bekliyor. Kendimizi bu hastalıklardan korumayabilir miyiz? Tedbir alıp hasta olma ihtimalini düşürebiliriz en azından.

Çok klişe olmuş bir cümle vardır. Kışın, kış sebzelerini bol-bol tüketin! Klişe olmasına klişe ama; aslında gerçeğin de ta kendisi. Kış sebze ve meyveleri aslında bellidir; ama biz sizin için yine de sayalım.


sağlığınız için doğru beslenin


Kışın Tüketilmesi Gereken Besinlerin Listesi


Ispanak. Birçok vitamin içerir. İçinde demir ve magnezyum da vardır. İçinde ayrıca fosfor, iyot ve çeşitli mineraller vardır. İlginçtir ki; içinde bol miktarda protein de vardır.

Kereviz: Bazı kanser türlerini küçültmede etkilidir. Kolesterolü düşürür ve sindirim sitemini rahatlatır. Yüksek miktarda lif içerir. İdrar söktürücü ve iltihap gidericidir. Sakinleştirici etkisinin yanı sıra, adet sancılarını yatıştırıcı özelliği de vardır. Bazı alerji türlerinin belirtilerini azaltıcı etkisi vardır. Gereğinden fazla tüketmemeye özen göstermelisiniz.

Brokoli: Limon ile birlikte az haşlanarak tüketildiğinde ideal bir kan yapıcıdır.Kansere karşı koruyucu özelliği vardır ve sindirime yardımcı olur. Kalp damar sağlığını kolesterolü düşürdüğü için faydalıdır. Brokoli zehirli maddeleri vücuttan atmaya yardımcı olur ve aynı zamanda bir antioksidan'dır. İçerisinde D vitamini bulunur ve kilo kontrol etmede faydalıdır.

Brüksel lahanası: İçerisinde A, C ve E vitaminleri vardır. Ayrıca potasyum ve demir de içerir. Akciğer, kolon ve kalın bağırsak kanserlerine yakalanma ihtimalini ciddi oranlarda düşürür. Kalp hastalıklarına karşı korur ve tansiyonu belirli bir seviyede sabit tutar. Kansızlığı önlemede faydalıdır.

Şalgam: Enerji veren bir bitkidir. Özellikle kış aylarında gribe karşı korunmada çok etkilidir. Psikolojik rahatsızlıkları olanlar için de faydalı olduğu bilinmektedir. Strese iyi geldiği kanıtlanmıştır. Özellikle boğazda meydana gelen iltihapları giderici özelliktedir. Yüksek tansiyona da iyi geldiği bilinmektedir. Eğer kabızlık sorununuz var ise; şalgam tam size göre. Lif açısından zengin olduğu için, sindirim sistemini çalıştırır. Bazı ağrılara da iyi gelen şalgam, aynı zamanda kum döktürücü ve idrar söktürücü özelliktedir. İlginçtir ki; bronşların boşalmasına da yardım eden bir besindir.

Soğan: Soğan her mevsim yenmesi gereken ve faydaları saymakla bitmeyen bir besindir. İyi bir antibiyotik ve grip önleyicidir. Soğanın faydalarını saymayı lüzumsuz görüyorum.

Turp: Grip ve soğuk algınlığından yakanızı çabuk sıyırmak için turp bire birdir. İçinde bol miktarda c vitamini vardır. Lifli olduğu için de sindirim sitemini rahatlatmaktadır. İçinde folik asit ve fosfor vardır.Tüm solunum yolları rahatsızlıklarına iyi gelir. İdrar söktürücü olduğu için böbreklerinize ve boşaltım sisteminize de iyi gelir. Kilo vermek isteyenler için de ideal bir besindir. Çok düşük kaloriye sahiptir.

Havuç: Kolesterolü düşürür. Gıda zehirlenmelerinin bir çoğunu önler. Birçok kanser türünü ciddi oranda önler. Menenjiti ve beyin iltihabını önler. Listerya adlı düşüğe neden olan maddenin etkilerini önler. İçinde A, C, B1 ve B2 vitaminleri vardır. O kadar çok faydası var ki; bir kitap dolusu bilgi çıkar. Kalanını da siz araştırabilirsiniz.

Lahana: Aynı Brüksel lahanası gibi sayısız faydaları vardır. Neredeyse ilaç hükmünde bir besindir.

Marul: İçinde A, B, C, D ve E vitaminleri bulunur. İçinde Ayrıca bakır, sodyum, demir, iyot, fosfor ve çinko mineralleri bulunur. Strese iyi gelir ve tansiyonu düşürür. Rahat bir uyku çekmenizi sağlar. Aybaşı ağrılarını azaltır ve regl periyotlarını düzenli hale getirir. Sindirim sitemine faydalıdır ve iştah açıcıdır. İdrar sökmeyi kolaylaştırır ve detoks etkisi vardır. Buna benzer saymakla bitmeyen bir sürü faydası vardır. Siz araştırıp diğer faydalarını da öğrenebilirsiniz.

Maydanoz: İçinde A, C ve K vitaminleri barındırır. Yüksek miktarda demir, potasyum ve kalsiyum içerir. Siz maydanoz için bir ilaçtır deseniz yanılmış olmazsınız. İdrar söker, öksürüğe iyi gelir, sinüziti tedavi eder, gazı azaltır, göze sağlığı için iyidir, cildi genç tutar, kanserden korur, kalbe iyi gelir, böbrekleri korur ve ağız kokusunu önler.

Bal kabağı: Kanser hastalığını önlemede etkili maddeler içerir.İçinde Beta Karoten boldur. Cildin yenilenmesi için bulunmaz bir gıdadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.Neredeyse en güçlü antioksidan çeşitlerinin tümü içerisinde vardır. Demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum içerir. Bol miktarda lif içerdiği için sindirim sitemine de oldukça faydalıdır. Faydaları saymakla bitmez.

Taze Gıdalar Mevsiminde Tüketilmeli


Kışın yemeniz gereken sebzeleri paylaşmış olduk. Bu demek değildir ki et, baklagiller, süt ürünleri, meyve ve diğer besinleri tüketmemelisiniz. Hepsi önemlidir ve hepsinin yeri ayrıdır. Görebildiğiniz gibi, aslında bütün mesele dengeli beslenmek. Kış mevsiminde, kış sebzelerini ve meyvelerini tercih etmek elbette mantıklı bir iş olacaktır. Seralarda yetişen ve çok sağlıklı olduğu söylenemeyen yaz sebzelerini ve meyvelerini tüketmek çok da akıl karı bir iş değildir.

Şekerli gıdalardan uzak durmak, sigara içmemek, aşırı alkol tüketmemek, dengeli beslenmek, hareketli yaşamak, stresten uzak durmak ve taze gıdaları mevsiminde yemek sağlığınız için altın değerinde eylemlerdir. Bütün bunlar sağlığımızı koruyucu tedbirler olmakla birlikte, yine de hasta olmayacağımızın bir garantisi yoktur. Birçok hastalık genlerle geçer bizlere. Unutulmamalıdır tüm yaratılmış olanların sahibi yüce yaratıcıdır. Onun dileği dışında hiç bir şey olmaz.

Sağlıklı beslenmenin yanı sıra, kainatın ve diğer her şeyin yaratıcısı ile irtibat kurmak size iyi gelecektir.



9 Ocak 2015 Cuma

Hamilelik Ve Sigara Kullanımı

Çok güzel bir haber aldınız. Hamilesiniz. Ne Mutlu size. Hamilelik ve sigara kullanım yazım belki de tam size göre. Sigara içenlerden birsi iseniz; yazımı dikkatle okumalısınız. Evin içinde sigara içme alışkanlığı olan baba adayları da okuyabilirler elbette.

İçinizi karartmayı hiç istemem; ancak bu konu sadece sizin değil, bebeğin de sağlığını ilgilendiriyor. Bebeğin hatırına söyleyeceğim acı şeylere katlanmalısınız. Umarım doğru karar vermenize yardımcı olabilirim.

Bebeğin sağlığı için hamilelikte ve daima sigarasız bir hayat.


Hamilelikte Sigara Kullanımı Ve Olası Sonuçları


Bir kere en başta siz bebek oksijensiz kalırsınız. Sigara içenlerde kandaki oksijen seviyesi düşüktür. Bu da bebeğin ve sizin daha az oksijen alacağınız anlamına gelir. Sizden beslenen o küçük bebeği oksijensiz bırakmak ve muhtemel hasarlara sebep olmak sizce mantıklı mı? Bunun kararını size bırakıyorum.

Vitaminleri emmeyi zorlaştıran sigara bebeğin bu ihtiyacını engelleyecektir. Unutmayınız ki; bebek tamamen sizden beslenmektedir. Lokantaya gidip bir şeyler yeme lüksü yoktur. Az oksijen gelince de; anne bana yeterli oksijen gönder deme gibi bir imkanı da yoktur.

Sigara içmeye bağlı olarak kurşun gibi maddeler solunum yolunu oluşturan hücrelerde anormal değişiklikler meydana getirir. Buna bağlı olarak da damar sertliği ve kanser hastalıkları gelişir. En azından risk artar. Koroner kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskiniz de bir hayli artar. Sigara genelde iştahı da azaltır. Felç (inme) gibi hastalıkların sizi gelip bulması çok olası hale gelir.

Erken doğum yapmanın en etkili yöntemi bol-bol sigara içmektir. Erken doğumların bebekler üzerindeki olumsuz etkilerini sayma gereği bile duymuyorum.

Düşüklerin başlıca sebeplerinden birisi sigara kullanımıdır. Sigaraya bağlı düşük yapmak sizi çok üzecektir. Ömür boyu sürecek bir vicdan azabını sırtınıza bir yük olarak almak istemezsiniz. Bebeği sevmek ve büyümesini izlemek varken hele...

Su keselerinin erken açılması da sigaraya bağlı nedenlerden ötürü gelişebilir. Bunu da istemezsiniz.

Normal kilodan daha düşük bir kiloda doğmasını istemiyorsanız yavrunuzun; sigarayı derhal bırakmalısınız. Sigara düşük kilolu doğumların başlıca sebepleri arasındadır.

Çok üzücü ama söylemeden de geçemeyeceğim. Karnınızda iken ölebilir bebekler. Sigar içmeye bağlı olarak gelişen bu duruma İnutero Mort Fetal diyorlar. Anmak bile üzüyor beni. Lütfen sigarayı atın ağzınızdan.

Yine üzücü ama anlatayım. Yeni doğan dönemleri risklidir bebeklerin. Düşük bir oranda da olsa, ölme riskleri vardır. Bu riski arttıran en önemli sebeplerden birisi yine sigaradır.

Solunum yolları yıpranmış bir anne için doğum da sıkıntılı olabilir. Normal doğumlarda ıkınmanız gerekmektedir. Hem de yoğun bir şekilde... Bunu beceremeyen bir anne için tek seçenek Sezaryan olabilir. Bunu istemezsiniz...

Tüm besinleri anne sütünden alır bebekler. Sigara c vitaminini anne sütünde azaltır. Eğer bebeğinize c vitamini vermek istiyorsanız; sigarayı derhal bırakmalısınız. Hamilelik ve sigara kullanımı, asla yan yana gelmemesi gereken iki kavramdır.

Pnomoni ve bronşit bebeklerde sık görülen rahatsızlıklardır; özellikle de yanlarında sigara içiliyor ise. Onları bile-bile hasta etmek bir annenin isteyeceği en son şeydir.

Memelerinden bol süt gelen anneler bebeklerini olabildiğince emzirmelidir. Anne sütü kaliteli bir besindir ve yerine konabilecek aynı kalitede başka bir besin yoktur. Bebeğin bağışıklık sistemi gelişirken ihtiyaç duyacağı tüm maddeler anne sütünde mevcuttur. Sigara anne sütünde azalmaya neden olur. Bunu da istemez hiç bir anne sanırım.

Gebelikte kanama riski yine sigaraya bağlı olarak artar. Bu hem anne için hem de bebek için tehlikeli bir durumdur.

Sigaradan Uzak Durun


Sevgili anne ve baba adayları; sigaradan sadece hamilelik dönemlerinde değil, her zaman uzak durun. Sizi sağlığınızdan ve paranızdan eden bu illeti bir kenara atın. Bu konuda gerekir ise; profesyonel destek alın. Bebeğe, sigara içerek yaptığınız kötülüğün farkında olun lütfen. Onların sizi sevdiği ve sizin de onları sevdiğiniz uzun bir hayat çok daha iyi değil mi?

Sağlıkla kalın...

2 Ocak 2015 Cuma

Sigara Felce Neden Oluyor

Yeni yılda sizleri daha güzel bir yazı ile karşılamak isterdik. Ancak bu sigara felce neden oluyor gerçeğini değiştirmiyor. Bu yazı ile belki de bazılarınızın sigarayı bırakmayı ciddi-ciddi düşünmesini sağlayabiliriz. Size sigara-felç ilişki konusunda bilgiler verelim.

Sigara Nasıl Felç Yapar?


Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; inmelerin başlıca sebebi sigaradır. Kötü beslenme ve hareketsiz yaşam da elbette etkili birer faktör. Ayrıca genetik sebepleri de vurgulamadan geçmeyelim. Biz bu yazımızda sigaraya odaklanmak istiyoruz. Beyne kanı, halk arasında şah damarı diye bilinen karotis arteri taşır. Sigara kullanmak karotis arterinin ve diğer beyin damarlarının daralmasına neden olur. Buna sebep bu damarların iç duvarlarında, sigara kullanımı ile birlikte biriken yağlardır.
Sigarayı bırak, ailenle sağlıklı bir ömür sür


İki şekilde inme inebilir. Bu damarlar tıkanabilir veya damarda biriken yağlardan bir parça kopup beyne ulaşabilir. Beyne pıhtı gitmesi Emboli olarak adlandırılır. Sigara içerken damarlarınız kasılır ve daralır. Bu durum dolaşım sorunlarına ve tansiyona neden olur.

Beyninizdeki hücreleri zehirlemenin en etkili yolu yine sigara kullanmaktır. Sürekli içerek, akciğerlerin hava almasını engellersiniz. Kanınızda karbonmonoksit birikir. Yeterince beslenemeyen beyniniz ayrıca sürekli zehre maruz kalır.

Siz sigara içmeye devam ettikçe damarlarınızın duvarları incelir. İnce damarlara sahip olmak demek, kolay yırtılabilir damarlara sahip olmak demektir. Beyin kanamasının önemli bir sebebini anlatmış olduk sanırız. Beyinde de bir sürü damar vardır. Bunlardan birisi yırtıldığında beyin kanaması gerçekleşmiş olur.
sağlıklı bir yaşam için sigaraya hayır


Sigara içerek kanda bulunan Trombositleri birbirine bağlarsınız. Bu durum ise; damarlarınızda tıkanmalara neden olur. Trombositlerin görevi damarları onarmaktır. Siz nikotin alarak onlardaki bir yerlere yapışma isteğini gereksiz yere arttırmış oluyorsunuz. Hal böyle olunca, damar içlerinde bir sürü tıkaç oluşmaktadır.

Sigarayı Bırak, Felç Riskini Hemen Azalt


İyi haberlerimiz de var elbette. Sigarayı bırakmak sizi orta vadede eski sağlığınıza kavuşturacaktır. Sigaranın neden olduğu tüm olumsuz faktörler zaman içinde kaybolacaktır. Elbette geriye birkaç kalıcı hasar da kalmış olabilir. İyi bir muayene ile bu sorunlar tespit edilip, tedavi de edilir ise; eski sağlığınıza merhaba demenizin zamanı geldi demektir.